15 Nisan 2009 Çarşamba

Belki Değil Mutlak

Zihinde kurgulanan hayat başka, gerçeklik bambaşkayken, idea gerçekle hiç mi hiç örtüşmezken "benim doğrum" demek anlamsız, kabul etmek gerek. Yıllardır kafayı sıyırttıran "erdem" safsatasına da pek takılmamalı bundan sonra.

Doğa ve metabolizma her dürttüğünde peşinden gitmeli. Hiç düşünmemeli kedi köpekten ne farkım kalacak diye. Sonradan iş hepten pespayeleşmesin diye duygusal bir kılıf bulunacaktır yaşananlara nasılsa. Ertesi günü, daha ertesi günü hiç mi hiç düşünmemeli illa ki.

Gerek de yok hani örselemeyeyim diye uğraşmaya. Bir ömür paramparça et önce, sonra bir gece nasıl vakit geçirsem diye düşün, yapacak bir şey bulama, koş avcunda tuzla, halloluyor gidiyor nasılsa.

Geç de olsa doğru yolu buluyor sanki Woryzover!

Sıkıldım, bunaldım, yıldım
demiyorsam, kendime on beş yaş triplerini yakıştıramadığımdan. Direnemiyorum demiyorsam, şimdiye kadar "diren"; takatım yok demiyorsam "ha gayret" dediklerimden utandığımdan. Bunları düşünerek, kendime kıza kıza, böyle bir post yazıyorum şimdi de, bilemiyorum neden.

Hiç yorum yok: