31 Ocak 2010 Pazar

O an...

Şimdi Yürütülüyor: Mumbai Theme

"O an"da bu sefer Denizli'deyiz. hwinore' un objektifinden, "Aşk her yerde."

29 Ocak 2010 Cuma

Hoşgeldin

Hoşgeldin yeğen... Şimdiden.

28 Ocak 2010 Perşembe

Gelişigüzel, Gelişi Güzel

Şimdi Yürütülüyor: Black - Wonderful Life

Bunalmışken
daha fazla bunaltmaması, buz kesmişken ısıtması, kaskatıyken çözmesi değil.
Sürüsüyle sıkıntının içinde hoş bir hayal olması değil.

Elde hiçbir somut bulgu yokken umut, umut diye sarkılar söyleyerek, eksi bilmem kaç santigratta erik ağacına çiçek açtıran mevsimi getirmesi hiç değil.

Sadece,
Gelişigüzel gelişi güzeldi.

24 Ocak 2010 Pazar

Söylemek Lazım

Üniversitedeyken lise, çalışırken üniversite hayatının gördüğü hürmeti dokuz develi yörük beyi görmemiştir.

Beş yıldızlı tatil yapan emmi, onikinci omurunda sıkışma olmasa hala çadırın peşindedir. Saçları dökmüş göbekli abi hala lise sahasında estirdiği fırtınaları arıyor halı sahada. Adım atmaya mecali olmasa da, aklı hala iki sınıf üstleriyle oynadığı bahar turnuvasının final maçında attığı uçan kafada. Cebinde holdinge ait blackberry olan adam, mIRc'ta op olmak için attığı taklaları özlüyor. Müziği yemiş bitirmiş; makamı, usulü dört dörtlük özümsemiş arkadaşlar 90's partide Rober'le, Burak Kut'la şekilden şekile giriyor. İkinci Yeni' den ezberlemedik şiir bırakmayanlar, her edebi metinler dersi muhabbetinde "Alp er Tunga Sagusu" geyiği yaparken, Cemal Süreya okurkenki hallerinden daha çok eğleniyorlar. En baba rapper Mc. Hammer, en baba clubber Jean Michel Jarre dinlerken " vay be " diyor.
O halde bir sıkıntımız yok geçmişle!

Sıkıntımız, kendimizin geçmişteki gibi olamamasında.

Bir mola hareketi yapsam basketbol işaretiyle, son bir şans istesem son üçlük için.

Sonra o molada, can cananla bir olup bir şarkı çalıp söylese... Sonra oyun başlamasın anasını satayım bir daha, ben de o üçlüğü hiç denemeyeyim.

Ziyanı yok, ben o üçlüğü denemeyeyim de... Şaka maka, insan şarkı söylemeyi özlüyor be.

15 Ocak 2010 Cuma

Zihinde Umut Buğulama

Zihinde umut buğulamanın en güzel tarafı azar azar elimizde kalan malzemelerden yapabiliyor olmamız.

Öncelikle az kalmış umudu bir miktar hayalle, hayaller pembeleşinceye kadar kavuruyoruz. Hayallere bir çimdik sabır ekleyip bir tutam dayanma gücüyle beraber, bir hicaz şarkı süresince pişiriyoruz. Hicazla yatışan öfkemizi, tevekkülle terbiye edilmiş isyanımızla beraber harlı düşüncelerin ateşiyle birazcık yakıp, hazırladığımız karışıma ilave ediyoruz. Yeter miktarda alkolle; şiirlerle, şarkılarla tatlandıracağımız umut buğulamamız, uyumadan başında sabahlamanız halinde optimum lezzetine erişecektir.

Afiyet olsun.

Not: Tarif tek kişiliktir.