14 Ekim 2009 Çarşamba

Eğreti

Derler ki; zıt insanların birlikteliği pek bir sağlam olur. Birisinin duygusallığı diğerinin mantığını, birisinin fevriliği diğerinin vakarını, birisinin enerjisi ve yaşam gücü diğerinin dinginliğini dengeler. Kısaca zıt kutuplar birbirini çeker.

Siyahla beyazın o mükemmel dengesi denen safsata, hiçbir zaman ying - yang simgesindeki gibi anlamlı durmuyor. Siyah beyaza karışıyor, ne siyah kalıyor sonra ne beyaz. Her yer grinin en sefil tonu!

Ne zıt kutuplar birbirini çekiyor, ne de zıtlıklar zıtlıkları dengeliyor. Belli bir dönem insan, hayatına bodoslama dalan bir şeyi ancak böyle bir yalanla benimseyebiliyor, kabullenebiliyor. Çoğu zaman yaptığı gibi mantıksızlığa klişelerle mantık kazandırma çabasına girişiyor. Hepsi bu.

Olmuyor ama, ne yapsam emanet duruyor.

2 yorum:

slowmotion dedi ki...

"Belli bir dönem insan, hayatına bodoslama dalan bir şeyi ancak böyle bir yalanla benimseyebiliyor, kabullenebiliyor. Çoğu zaman yaptığı gibi mantıksızlığa klişelerle mantık kazandırma çabasına girişiyor. Hepsi bu."

Nasıl bir dönemse bu dönem bitmek bilmiyor bende. Her gün mantık kazandırılması gereken yeni birşey olmasından mı kaynaklı acaba? Çünkü tonla mantıksızlık içerisinde geçen bir hayat benimkisi.
Siyahla beyazın karışımından doğan o griye gelince, kimisinin içi zeytinyağı gibi hiçbir şey birbirine karışmıyor, karışamıyor. Ama senin benim gibilerde herşey herşeye bulaşıyor.

woryzover dedi ki...

yalanımı sevsinler, yalansız dönmüyor dünya ;)