Gece uykularının beş para etmezliği zaten kronik bir sorunken bende, bir de bir de biçimsiz fantastik bilim kurgu rüyalar peydah oldu. Zaten vardı da, daha bir sıklaştı sanki. Sıcak bir yandan, rüyanın aksiyonu bir yandan soluk soluğa, sırılsıklam terli uyanınca, dosdoğru buzdolabına koşup adı, türü önemli olmaksızın gördüğüm en soğuk sıvıyı kaldırıyorum kafaya. Sonuçta ne uyku kalıyor, ne başka bir heves ama o rahatsız edici iç yangını bir nebze ferahlıyor.
Modern çağın fantastik edebiyatına konu olabilecek düzeydeki rüyalarımı bir yana bırakırsam şayet çok da şikayetçi değilim aslında bu durumdan. Uzun gece uykularının yerini alan uzun gece oturmaları oturup düşünmek için en güzel zamanlar oluyor. Zira bizim buralar "slowmotion'un" ikametgah kadar gürültülü değil. Hava da anca serinliyor zaten. Oturup iki üç güzel şarkı dinlemeye, iki yudum birşeyle boğazı ıslatmaya, ayakta kalan yarasa arkadaşlarla sohbete ancak böyle vakit yaratılıyor kısa yaz gecelerinde.
Sabaha karşı iyice yavaşlayan metabolizmaya inat vızır vızır çalışan bir kafayla varıyorum öyle olunca. Sevenlerim, sevdiklerim, hiç sevmediklerim, uğraşıp da sevemediklerim; salisede akıp gidiyor kafamda. E sabaha kadar da epey bi salise var zaten. Böylelikle hem yorgun bir beden, hem su kaynatmış bir hafayla başlıyorum güne. Sabah sabah gezete okurken dellenen emekli sosyal demokrat amcaları çok çok iyi anlıyorum o psikolojiyle sabah gazetelerini okurken. Aynı olumsuz ruh hali günün tümüne sirayet ediyor, aksi yöndeki tüm çabalara rağmen.
Her gün yarın böyle olmasa bari deniyor ama, her yarın öyle oluyor. İnsan sıkılıyor, "ey hayat bir düzene gir artık" diye bağırası geliyor, olmuyor. İster istemez mucize bekliyor, mesih bekliyor. Biri gelsin, düzeltsin beni diye.
1 yorum:
dün gece bir rüya gördüm ben de çok sahiciydi ama anlatamam. hala niye ayaklarımın değilde ellerimin üstünde yürümeye koşmaya çalıştığımı çözemiyorum. bir hayal etsene ellerimin üstüne ayaklarım havada ve ben ellerimin üstünde koşuyorum :) o değilde sanki öyle ayakla koşmaktan daha hızlı gibiydim. deneyip kafayı sahiden kırsam mı?
Yorum Gönder