Gerekli ritüelleri tamamlamadan, usulüne uygun olarak defnedilmeyen cenazelerin ruhu dünyadan ayrılmaz. Adı hayalet olur, hortlak olur, kötü ruh olur... Hemen her toplumun inanışında vardır bu.
İlişkilerimizde de bu böyle. Arkadaşlık, dostluk, akrabalık ve tabii ki aşk... Doğal seyrinde devam edip normal yollarla bitmeyen her ilişki, hayatımızda bir hayalet bırakıyor. Onca yılın üstüne gelip rüyamıza giriyor, aklımıza geliyor, karabasan oluyor. Olurunda bitmeyen her ilişki kendi hayaletini peşinde bırakıyor...
Hata yaptığımı anladım bugün. Benim bilmeden yaptığım şey yeni bir hayalet yaratmaya çalışmakmış. Oluruna bırakmak, doğal yollarla bitmesini beklemek, beklerken de bugüne kadarki kafamın aksine kaderci olmak, "Vardır bir hayır" demek, "Olacağın önüne geçilmez" demek, "Hayırlısı neyse" demek huzurun açılan kapı belki de.
Diğer türlüsü huzursuzluk verdi şimdiye kadar, kaygı verdi, paranoya verdi. Bir de böyle deneyelim bakalım...
Bu kadar yıpranmışlığın, parçalanmışlığın, gönül kırgınlığının üstüne, bir de hayalet bela etmeyeyim başıma!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder