Her keder, aslında vücuda giren yabancı bir cisim. Çivi gibi, cam kırığı gibi... Vücut kabul etmiyor, edemiyor. İltihap yapıyor; tasa, huzursuzluk yapıyor, ateş yapıyor.
Cerahati dışarı atmanın görünen tek yolu konuşmak, mümkünse ağlamak. Kimisi batar batmaz döküyor içini, rahatlıyor. Böylelikle atıyor vücutla intiba problemi olan keder maddesini.
Kimisi de atamıyor işte. Çivi paslanana, cam kırığı kırk parça olana kadar sesini çıkaramıyor. Enfeksiyon tüm varlığı esir alıyor.
Keşke bitse, "Korkma sönmez" okunsa, askerler Anıtkabir'de bayrağı çekse, "kapattık kardeşim, yatıyoruz" diyebilsem.
Cerahati dışarı atmanın görünen tek yolu konuşmak, mümkünse ağlamak. Kimisi batar batmaz döküyor içini, rahatlıyor. Böylelikle atıyor vücutla intiba problemi olan keder maddesini.
Kimisi de atamıyor işte. Çivi paslanana, cam kırığı kırk parça olana kadar sesini çıkaramıyor. Enfeksiyon tüm varlığı esir alıyor.
Keşke bitse, "Korkma sönmez" okunsa, askerler Anıtkabir'de bayrağı çekse, "kapattık kardeşim, yatıyoruz" diyebilsem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder