Beş yıldızlı tatil yapan emmi, onikinci omurunda sıkışma olmasa hala çadırın peşindedir. Saçları dökmüş göbekli abi hala lise sahasında estirdiği fırtınaları arıyor halı sahada. Adım atmaya mecali olmasa da, aklı hala iki sınıf üstleriyle oynadığı bahar turnuvasının final maçında attığı uçan kafada. Cebinde holdinge ait blackberry olan adam, mIRc'ta op olmak için attığı taklaları özlüyor. Müziği yemiş bitirmiş; makamı, usulü dört dörtlük özümsemiş arkadaşlar 90's partide Rober'le, Burak Kut'la şekilden şekile giriyor. İkinci Yeni' den ezberlemedik şiir bırakmayanlar, her edebi metinler dersi muhabbetinde "Alp er Tunga Sagusu" geyiği yaparken, Cemal Süreya okurkenki hallerinden daha çok eğleniyorlar. En baba rapper Mc. Hammer, en baba clubber Jean Michel Jarre dinlerken " vay be " diyor.
O halde bir sıkıntımız yok geçmişle!
Sıkıntımız, kendimizin geçmişteki gibi olamamasında.
Bir mola hareketi yapsam basketbol işaretiyle, son bir şans istesem son üçlük için.
Sonra o molada, can cananla bir olup bir şarkı çalıp söylese... Sonra oyun başlamasın anasını satayım bir daha, ben de o üçlüğü hiç denemeyeyim.
Ziyanı yok, ben o üçlüğü denemeyeyim de... Şaka maka, insan şarkı söylemeyi özlüyor be.
4 yorum:
O zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz dünür :)
cıkkk.. ben sevmiyorum yalnız söylemeyi :/
masaları kuralım hep beraber söyleyelim, nacizane.. ben molayı da almış idüm..tam zamanı şarkıların
gerçekten de tam zamanı.
yensin, içilsin, söylensin elbette.
masa diyen oldu mu dayanamıyorum hiç :)
Yorum Gönder