29 Ekim 2008 Çarşamba
Sansür ve Digitürk
Şöyle bir durum düşünelim. Digitürk platformu üzerinden yayın yapan bir kanal yasalarca suç kabul edilen bir fiil içerisinde yer aldı ve yargı Digitürk üzerinden yayın yapan tüm kanalları kapattı. Ciyaklamalar diğer kanalların reklam zararları, kanal çalışanlarının mağduriyeti üzerine yoğunlaşacak, nihayetinde uygulamanın antidemokratikliği ve standart klişe gereği Çin hukukuyla bir kıyaslama üzerinden devam edecekti.
Blogger üzerinden yayın yapan bir kaç blogda, Lig Tv'de yayımlanan maçların izlendiği yahut izlemenin yolu gösterildiği savıyla tüm bloglara erişim engellendi. Uygulama örnekle benzeşmiyor mu? Blog üzerinden reklam alan blogcuların zararı, tek zevki yazmak, paylaşmak olan günahsız kullanıcıların kısıtlanan iletişim özgürlükleri... Geçelim.
Lig Tv üyeliğimin 4. sezonu. Her hafta kaçan pozisyon yerine trübündeki güzel polisi görmek için, çağdışı maç anlatımını dinlemek için, Ligimizde dikiş tutturamamış, ve ideali düşmek üzere bir takıma tekrar kapağı atmak olan çapsız ve ilkesiz yorumcularına katlanmak için bütçem oranında hatrı sayılır bir meblağ ödemekteyim. Ben bu blogger yasağının neresindeyim?
Kararı bir Diyarbakır mahkemesi almış. Yasamızca suça erişimin olanaklı olduğu yerden dava açılabilir. Düpedüz suistimal. Ayrıca bağımsız idari otorite de site kapatabiliyor ülkemizde, ki yargı kararı olmadan iletişim hakkına mani olmanın eşi bildiğim kadarıyla hiçbir batı demokrasisinde yok.
Bunun yanında ktunnel 'dan haberi olana, dns ne demektir bilene işlemiyor koyulan yasaklar, çocuklar bile biliyor artık. O zaman yasağın hedefi interneti yeni keşfetmeye başlayan, kendince hoş vakit geçirmeye niyetlenen başlangıç düzeyi kullanıcı mı? Eğer öyleyse uygulama gayet başarılı diyebiliriz. Çünkü artık bu insanlar bazı bilimsel içerikli sitelere dahi giremiyor. Video izleyemiyor, gezdiğini, dinlediğini, izlediğini en önemlisi düşündüğünü yazamıyor paylaşamıyor.
Birisi başbakana laptop fırlatsa işe yarar mı acaba?
Blogger üzerinden yayın yapan bir kaç blogda, Lig Tv'de yayımlanan maçların izlendiği yahut izlemenin yolu gösterildiği savıyla tüm bloglara erişim engellendi. Uygulama örnekle benzeşmiyor mu? Blog üzerinden reklam alan blogcuların zararı, tek zevki yazmak, paylaşmak olan günahsız kullanıcıların kısıtlanan iletişim özgürlükleri... Geçelim.
Lig Tv üyeliğimin 4. sezonu. Her hafta kaçan pozisyon yerine trübündeki güzel polisi görmek için, çağdışı maç anlatımını dinlemek için, Ligimizde dikiş tutturamamış, ve ideali düşmek üzere bir takıma tekrar kapağı atmak olan çapsız ve ilkesiz yorumcularına katlanmak için bütçem oranında hatrı sayılır bir meblağ ödemekteyim. Ben bu blogger yasağının neresindeyim?
Kararı bir Diyarbakır mahkemesi almış. Yasamızca suça erişimin olanaklı olduğu yerden dava açılabilir. Düpedüz suistimal. Ayrıca bağımsız idari otorite de site kapatabiliyor ülkemizde, ki yargı kararı olmadan iletişim hakkına mani olmanın eşi bildiğim kadarıyla hiçbir batı demokrasisinde yok.
Bunun yanında ktunnel 'dan haberi olana, dns ne demektir bilene işlemiyor koyulan yasaklar, çocuklar bile biliyor artık. O zaman yasağın hedefi interneti yeni keşfetmeye başlayan, kendince hoş vakit geçirmeye niyetlenen başlangıç düzeyi kullanıcı mı? Eğer öyleyse uygulama gayet başarılı diyebiliriz. Çünkü artık bu insanlar bazı bilimsel içerikli sitelere dahi giremiyor. Video izleyemiyor, gezdiğini, dinlediğini, izlediğini en önemlisi düşündüğünü yazamıyor paylaşamıyor.
Birisi başbakana laptop fırlatsa işe yarar mı acaba?
14 Ekim 2008 Salı
4 Ekim 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)